Tarsus

    TARSUS

   Mersin'de yolların büyük bir bölümünün kazılmış durumda olması üzerine Tarsus'a gitmeye karar verdik. Karar verdik de, gitmemiz pek o kadar kolay olmadı..
     Önce de belirttiğim gibi yollar Tarsus yönünde de kazılmış, çok sayıda yol kapatılmış, başka yerlerden geçişler verilmiş. Bir yerde 'Tarsus' tabelası görünce girdik, o yola.. Epeyce ara sokaklarda dolaştıktan sonra, bir baktık yola çıktığımız yerdeyiz.
    Yine o 'Tarsus' tabelasına göre devam ettik.. Sonuç aynı.. Bir.. İki..Yoldan geçen birisine sorduk. Tarif ettiği yolun sonu yine Mersin'e çıktı.  Bir başkasının yönlendirmesiyle girdiğimiz yol, bizi pazarın göbeğine getirdi. Mallarını kenarı çeken pazarcıların muavinliğinde, tezgahlara teğet geçerek, bazen sürünerek zar zor çıktık, pazardan...
    Anlaşılan, Mersin bizi göndermek istemiyor derken, yanlışlıkla girdiğimiz bir sokak bizi Tarsus yoluna çıkardı.. Kısaca sadece 30 km. olan Mersin-Tarsus arasını tam 1,45 saatte alabildik. Tabii yol boyunca da yola bir tek tabela koyup, başka yön göstermeyen yetkililerin bol bol kulağını çınlattık, güzel (!) dileklerimizi yolladık....

   Tarsus'a geldiğimizde akşam olmak üzereydi ve karnımız acıkmıştı. Doğruca daha evvel iki kez park ettiğimiz alana gittik. Araç girişine kapatılmış. Yeni  yer arayışımız fazla yormadı bizi, neyse ki..

   Parkedip, hemen hazırlanıp çıktık. İkinci sürpriz.. Yazın kavurucu sıcağında bir bardak karlambaç, bir bici bici ile serinlenen, tost, hamburger, köfte gibi fast food atıştırmalıklarla açlık giderilen 'Yarenlik Alanı'ndaki kafeler kaldırılmış.. Damağımıza göre bir şeyler bulabilmek için epeyce dolaştık. Bu da bize ' belleğimizde yer eden şeylere, yerlere güvenmememiz' gerektiğini öğretti. Sonuçta aç kalmadık, ama bir bici bici yiyemedik ya.. Oysa özlemiştik o nefis lezzeti..

Bici bici yöreye özgü tatlardan en çok hoşumuza giden tatlı. Aslında Adana'ya has bir tat. Tavla zarından biraz büyükçe küp şeklinde kesilmiş şekersiz su muhallebisinin üzerine rendelenmiş buz, şerbet, gülsuyu ve pudra şekeri dökülerek hazırlanıyor. Üzeri mevsim meyveleri ile süsleniyor. Sıcak yaz günlerinin gayet hafif bir serinletici lezzeti..


         Ertesi sabah, kahvaltı sonrası Tarsus'u gezmeye çıktık..
        Tarsus, geçmişle günümüzü bir arada yaşatan bir kent.. Daha  girerken karşınıza çıkan Kleopatra Kapısı.. Kent surlarının üç kapısından biri olan bu kapı denize açılıyormuş. Bu yüzden de diğer adı Deniz Kapısı'ymış. Zamanla denizin çekilmesi sonucu kentin nerdeyse ortasında kalmış. Restore edilen kapının eski haline pek benzemediği görülüyor.




     Tarsus doğumlu St. Paul anısına yapılmış kilise 11.-12. Yy.da yapılmış. Restorasyon sonrası 2001 yılında hizmete açılmış.. İçine girmemize izin verilmediği için sadece kapısından bakıp, tek kare fotoğraf çekebildik.
       Hristiyanlarca kutsal sayılan kilise hac amaçlı ziyaret edilmekte. Müze olarak anılsa da tam bir müze değil..



      St. Paul Kuyusu, Hristiyanlığın yayılması adına büyük mücadele veren St. Paul'ün evinin olduğu yerdeki bu kuyu da kutsal ve şifalı sayılmakta. Derinliği 38 metre civarında olan kuyunun suyu yaz-kış eksilmeden aynı seviyede kalıyormuş.


 St. Paul Katedrali olarak 1102 yılında yapıldığı bilinen kilise, 1415 yılında onarılarak camiye çevrilmiş. Eski Cami (Beytemur Camii) adıyla tanınıyor.



Ulu Cami ise Cami-i Nur ismiyle 1579 da St. Pier Kilisesi'nin kalıntıları üzerine yaptırılmış. Günümüze kadar restorasyonlar geçirmiş. Saat Kulesi 1890 da ilave edilmiş.




1850 yapım tarihli Miralay Ahmet Paşa Camii..

Melik Tahir (Küçük Minare ) Camii..

Tarsus'ta gezerken yeni bir şeyler görmenin heyecanını yaşıyor, insan.. Şurada bir eski çeşme,  çok eski yılları yaşamış bir ev, görüntüsünden tarih fışkıran bir cami...

Kırkkaşık Bedesteni de 1579 da yapılmış bir yapı.. Geçmişte adı Beyaz Çarşı olarak da kullanılmış. Ulu Caminin hemen yakınında. Çanakkale'nin Aynalı Çarşı'sı, Afyon'un Bedesten Çarşı'sı benzeri.. Çok renkli bir çarşı..



Tarsus merkezinde görülen Bizans Dönemine ait hamamın büyük bölümü yıkılmış. Ayakta kalan kısmına dört metre yüksekliğinde bir delik açılarak yol geçirilmiş. Bu yüzden de halk buraya 'Altından Geçme' adını vermiş.



Bizans İmparatoru Justinianus tarafından Berdan Çayı üzerine yaptırılan köprünün 21 gözlü olduğu söyleniyorsa da, şimdi 3 gözlü olarak görünüyor. O zamanlarda da köprüden geçiş ücretli olduğundan (HGS, OGS var mıydı, öğrenemedik) Baç Köprüsü de deniyor.


           Şahmeran, burada uzun yıllardır anlatılagelen bir öykü.. Merkezdeki Şahmeran Anıtı.


Eski Tarsus Evleri.. Taş ve ahşabın birleşmesiyle sivil mimarinin en güzel örneklerini sergiliyor. Evlerin büyük bölümü otel, pansiyon, restoran, kafe olarak hizmet veriyor.





                                             Evler arasında eski bir çeşme kalıntısı.

       Tarsus, tarihle içiçe geçmiş bir yöre.. Yine kent merkezinde, Romalılardan kaldığı sanılan, doğu-batı yönünde uzanan bir cadde ve etrafında yapı kalıntılarına rastladık.


Merkeze 3 km. uzaklıktaki şelale gerçekten görülmeğe değer.. Çevresi mesire yeri özelliğinde ve eğlence yeri. Önceleri kent içinden geçen Berdan Çayı taşarak büyük zarar vermiş. Aynı yıkımı ikinci kez yaşamamak için Bizans İmparatoru Justinianus tarafından çayın yatağı değiştirilmiş. Bu gün yaklaşık 15 metre yükseklikten dökülen su muhteşem bir görüntü oluşturuyor. Şelale çevresindeki lokantalarda yöresel lezzetlerin tadına bakabilirsiniz. Özellikle alabalık, saç kavurma ve de fındık lahmacun önereceğimiz lezzetler...




Karacaoğlan aslında Mut İlçesi'nde yaşamış. Tarsuslular, Mersin kökenli olması nedeniyle sanırım, Karacaoğlan'ı da unutmamışlar..


1430 metre yükseklikteki Çamlıyayla, Tarsus'a 60 km. Eski adı 'Namrun' olan Çamlıyayla, şimdi kalabalık bir ilçe. Düzensiz ve sık yerleşim, betonlaşma sonucu yayla havası kalmamış. Girişteki tabelada nüfusu 8000 olarak gösterilmiş ama, bizce ev sayısı 8000 civarında...




        Tek nefes alınacak yeri Zevzek Tepesi.. Orada da tek-tük yerleşim başlamış..
                                        

Namrun Kalesi merkezde,  yüksek bir tepe üzerine inşa edilmiş. Lampron Kalesi olarak da biliniyor.


             Birinci Dünya Savaşı sırasında büyük yararlıklar gösteren ve batan Nusret Mayın Gemisi, yıllar sonra çıkarılarak Mersin Limanı'nda çürümeye terkedilmişken Tarsus Belediyesi sahip çıkmış. Onarılmış ve Mersin-Adana karayolu üzerinde ziyarete açılmış. Çanakkale'deki Deniz Müzesinde maketi sergilenen gemi için, Çanakkaleliler 'Tarsus'la ilişkisi olmadığı, Çanakkale'ye ait olduğu yönünde eleştirilerde bulunuyor, geminin geri verilmesini istiyorlar.. Baştan sahip çıkmadıkları için Tarsusluların geri vermeye hiç niyetleri yok...



Eshab-ı Kehf  (Yedi Uyuyanlar) Mağarası.
Bir çok inanışta yer alan Eshab-ı Kehf,'in dünyada 33 mağarası olduğu söyleniyor. Bunlardan biri de Tarsus'a 12 km. uzaklıkta. 300 yıllık ölümsüz bir uykunun hikayesi bu. Aslında Hristiyanlığa dayanan bir öykü.. Putperestliği reddeden yedi genç, kralın zulmünden kurtulmak için bir mağaraya sığınırlar. Peşlerine takılan bir köpek de ( adının Kıtmir olduğu söylenir) onlarla birlikte gider. Bütün uğraşlarına karşın mağaraya giremeyen kralın adamları, mağaranın üzerini kapatır, gençleri ölüme terkederler.
Aradan 300 yıl gibi bir zaman geçtikten sonra uyanan geçlerden biri dışarı çıkar ve şehrin çok değiştiğini görür. Çevredeki insanlar da onun kıyafetini ve alışveriş için verdiği paranın artık kullanılmadığını görünce bunun bir mucize olduğuna inanırlar..
Bir çöküntünün mağara şeklini almasıyla oluşan ve 15 basamaklı bir merdivenle inilen  mağaranın üzerinde 1873 yılında yaptırılan bir cami var, şimdi.. Hem Müslümanlarca, hem Hristiyanlarca kutsal sayılan Eshab-ı Kehf'in nerede olduğu kesin olarak bilinmiyor.
Gerçek olan şu var ki; Kuran-ı Kerim'in Kehf suresinde söz ediliyor.



Günümüz Tarsus'undan görüntüler..



Her sokağı ayrı bir tarih hazinesi  olan Tarsus, günlerce gezilecek-görülecek bir büyük ilçe...












1 yorum:

  1. The History of the Casino - One of the Most Popular Casinos
    A relative newcomer to the world of online gambling, Wynn Las Vegas opened its 오래된 토토 사이트 doors to a new audience of casinosites.one over https://deccasino.com/review/merit-casino/ 600,000 in wooricasinos.info 2017. kadangpintar This was the first casino

    YanıtlaSil

Ağrı- Iğdır - Van ve çevresi..

                  Yıllardır görmeyi arzuladığım bir bölge buralar.. Her yıl planlayıp, sonra çeşitli nedenlerle ertelediğimiz bu yöreye...